Yarışma

Sakarya Büyükşehir Belediyesi 3. Ulusal Sait Faik Hikâye Yarışması

Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve Sakarya İl Kültür Turizm Müdürlüğü işbirliğinde gerçekleştirilen 3. Ulusal Sait Faik Hikâye Yarışması başlıyor. Türk Edebiyatında önemli bir yer edinmiş olan Sait Faik Abasıyanık’ın anısını yaşatmak amacıyla gerçekleştirilen yarışmaya, 3 Mart 2024 tarihine kadar başvuru yapılabilecek. Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve Sakarya İl Kültür Turizm Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen 3. Ulusal Sait Faik […]

Devamını Oku
36. Sayı

Cumhuriyet’in 100. Yılında Hikâyeciliğimizin Kimliği: Türk Hikâyesi mi Türkiye Hikâyesi mi? – Prof. Dr. Şaban Sağlık

  “O bir hikâye, alınyazısı değil…” Mustafa Kutlu Bir edebiyat türü olmanın dışında hikâye o kadar çok bağlamda kullanılmaktadır ki, neredeyse “dil” ve “konuşma” gibi kavramların yerini almış gibidir. “O hikâye öyle değil…”, “Bana şu olayın bir hikâyesini anlat bakalım!..”, “Filmin hikâyesini çok beğendim.”, “Bana hikâye anlatma!..”, “İşin gücün hikâye!..” gibi deyim ve söyleyişler hemen […]

Devamını Oku
34. Sayı

Peyami Safa’nın Hikâyelerinde Konu ve Karakterler – Prof. Dr. Aliye Uslu Üstten

Dokuz yaşından itibaren hastalıklarla mücadele eden ve on üç yaşında hayatını kazanmak zorunda kalan Peyami Safa, on dokuz yaşına kadar bir taraftan kendini yetiştirmeye çalışır, diğer taraftan da okullarda öğretmenlik yapar.  Çocuk yaşta omuzlarına böylesine güç bir sorumluluk yüklenen yazarın, evin geçimini sağ­lamak için çok okumak ve yazmak zorunda kalması, ya­şadığı bu zorluklar onun erken […]

Devamını Oku
32. Sayı

Bir Okyanus Türküsü yahut Bir Gurbet Serencamı – Oğuzhan Karaduman

Türküler… Bazen dert ortağıdır bazen yürek sızısıdır. Milletimiz neyi var neyi yok işlemiştir türkülerine. Yöresi ezgisi fark etmez. Bir notası bir dizesi insanı alır ve başka bir âlemin eşiğine getirir. Bu eşikten geçenler bilirler ki türküler Türk’ün en samimi hâlidir. Türküsü olmayan köy, kasaba yoktur. Bu yazımızda üstat Faruk Nafiz Çamlıbel’in deyimiyle bir çiçek dermeden […]

Devamını Oku
Yeni Çıkanlar

Herkes Mağlup – Numan Altuğ Öksüz

Edebice öykü editörümüz Numan Altuğ Öksüz’ün ikinci öykü kitabı “Herkes Mağlup” Ötüken Yayınları arasından çıktı. “Kayboldun. Ellerin dokunduğu hiçbir şeyi tanımıyordu, ellerin birer mezar gibiydi. Hissiz, sessiz. Dokunmanın bir anlamı vardır sözlüklerde yazmayan. İnsan dokunarak yaşadığının farkına varabilir. Sevdiğin kadına dokunmak, bir çocuğun saçına, fırından çıkan sıcak ekmeğe, merdiveni tırmanırken demirlere, suya ve daha nicesine. […]

Devamını Oku
Yeni Çıkanlar

Nurullah Çetin-Türk Hikâye Tahlilleri

Prof. Dr. Nurullah Çetin’in Türk hikâye tahlilleri kitabının ikinci baskısı Korkut Yayınları arasından çıktı. Kitabın içindekiler şöyle: ÇİNDEKİLER A. KURAMSAL GİRİŞ 11 HİKÂYE TÜRÜ 11 TERİMSEL ADLANDIRMA: 11 HİKÂYE İLE İLİŞKİLİ BAZI TERİMLER: 11 *Kıssa: 11 *Mesel: 11 *Masal: 12 *Makâme: 16 *Ustûre: 16 *Semer: 17 *Mesnevi: 17 *Fıkra: 18 *Destan: 19 *Efsane: 20 *Halk […]

Devamını Oku
31. Sayı

Mektubum – Dilek Akıllıoğlu

Bomboş bir yeryüzü gibiyim. Yeryüzünde bile hissetmiyorum kendimi. Her nefes alışımda yerin altını hatırlıyorum. Çürüyen hafıza yoklamalarını ve öpmeye kıyamadığım ellerini. Her biri şimdi soğuk, senden çıkmış gitmiş gibi. Dünyanın ne tuhaflıkta olduğunu öğrenmemişim. Ölümlere şahit olmak gerekirmiş meğer. Nerede olduğumun, ne yaptığımın, nasıl davrandığımın bir önemi yokmuş. Büyük bir boşluk var. Var olunan tüm […]

Devamını Oku
31. Sayı

Bir Özveri Hikâyesi – Ramazan Dönmez

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Anadolu’nun ücra bir köyünde doğmuştu Şık Ahmet. Ailenin ilk çocuğuydu. “Şık” lakabı ona babasından intikal etmişti. Zira babası “Osmanlıca” yazıp okuyabiliyor, vakit namazlarını kılıyordu; sakalı da vardı. Bu üç özelliği nedeniyle köylüleri ona “Şeyh Baba” anlamında “Şık Baba” derlerdi. Aslında ne şıklığı ne de şeyhliği vardı. Toprakla örtülü evlerinin önünde küçük bir […]

Devamını Oku
31. Sayı

Fidel – Muhammet Durmuş

Ünal Durmuş ve Emre Akkol için Kayık yerinde yoksa Ballim’in denize açıldığını anlıyor ve direkt dama giriyordum. Kaç kez sabahladığım da olmuştur. İyi bir adamdı Ballim. Lakabının nereden geldiğini bilmiyordum ama dilime takılmıştı bir kere. Kendinden küçüklerle vakit geçirmenin genç hissettirdiğini söylerdi. Tahammülü fazlaydı bana karşı. Kıvırcık sakalları ve iri ellerine kim baksa balıkçı olduğunu […]

Devamını Oku
X