30. Sayı

Attilâ İlhan’ın “Ferda” Şiirinin Tarihî Gerçekler Işığında Değerlendirilmesi – Ali Abbas Agahoğlu

Attilâ İlhan’ın en meşhur şiirlerinden biri olan Ferda, müşarünileyhin “Bela Çiçeği” isimli şiir kitabının içerisinde yer almaktadır. İlhan, Ferda şiirinde, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden günümüze kadar ulaşan bir zaman çizgisini anlatmış ve bu çizgi üzerinde kendi iç dünyasını anakronizm ile okuyucuya yansıtmıştır. Şair, zikredilen şiirde Birinci Meşrutiyet Dönemi’nden mütareke devirlerine, Anadolu’daki İstiklal Harbi’nden 27 Mayıs İhtilali’ne kadar geçen süreyi, mezkûr devirlerdeki siyasi olayları öne çıkartarak yazım kurgusu inşa etmiştir. Kendisi de “Meraklısı İçin Notlar,” olarak adlandırdığı kitap sonu kısmında Ferda ile alakalı fikirlerini beyan etmiş: “Bir anlamda özgürlükçü eylemi tarihsel kaynağına bağlamayı deniyorum,” demiştir.[1]

Şiirde Adı Geçen Tarihî Vakalar

Ferda şiiri, yazarın kaleme aldığı en uzun soluklu eserlerin başında gelmektedir. Hâl böyle olunca şiirin bir bütün olarak incelenmesi güçleşmiştir. Bununla beraber örnek vakalar, temeline inildiği vakit daha rahat ve ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir.

Ferda şiirinde karşımıza çıkan ilk tarihî olgu mavzer tipi tüfeklerle alakalıdır. Daha şiirin başında: “bir mavzer namlusu gibi ince/ bir mavzer namlusu kadar kesin/ ve yüzlerce bin,” şeklinde imgeleme yapan İlhan, burada açık bir şekilde Osmanlı Devleti’nde askerlerin kullandıkları Mauser-Gewerh98 tüfeğine atıf yapmıştır. Alman menşeili olan Mauserler, Kore Savaşı’na kadar Türkiye’de aktif bir şekilde personel tarafından kullanılmıştır. Osmanlı Ordusu da 2. Abdülhamid döneminde bu tüfekleri envanterine katmıştır. En önemlisi ise bu tüfekler, İttihatçılar ile özdeşleşmiş, bir kısmı asker olmaları hasebiyle de çoğu İttihatçı zikredilen silahla mutlaka poz vermiştir.

 

Devamını okumak için dergimizi satın alınız.

[1] Attilâ İlhan, Bela Çiçeği, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2020, s. 136.

Leave feedback about this

  • Rating

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field

X