35. Sayı

Anılarda Kalanlar 5: Ahmet Tufan Şentürk – M. Ali Kalkan

Ahmet Tufan Şentürk Ağabey nüfus kâğıdına göre 1924 doğumlu ama gerçekte 1918-20 yıllarında Ermenek’te doğmuş. Hisar Dergisi Sahibi Mehmet Çınarlı da o topraklardan. Çok sevdiğim bir şiirini Ahmet Tufan Şentürk Ağabey’e ithaf etmiş. Şiir şu:

Alın Yazısı

           – Şair Hemşehrim Ahmet Tufan Şentürk’e-

Doğduğumuz memleket bütün taştı, çakıldı;
Sert yoğrulmuş mayamız bizi dik başlı kıldı.

Dağ zirveleri gibi yücelikler diledik,
Bataklık kuşlarının bizden gözleri yıldı.

Yalana baş sallayıp susmasını bilmedik,
Huysuz, geçimsiz diye şöhretimiz yayıldı.

Ne görevi bırakıp çıkar sağladık, ne de
Değerimiz bilindi, çabamız anlaşıldı.

Bir çölde yapayalnız eriyip gitmedeyiz,
Sevildik yasaklandı, sevdik günah sayıldı.

Sadece Mehmet Çınarlı yazmamış tabi. Osman Atila, Sebahattin Çankaya, Nüzhet Erman gibi isimler de var şiir yazanlar arasında.

Çocukluğu yoksulluk içinde geçiyor Ahmet Ağabey’in. 12-13 yaşlarında iken önce annesi, sonra babası vefat ediyor. “13-14 yaşlarında kısa bir süre Akdeniz sahillerinde ekmek dilendim.” demiş bir yazısında. Bir dörtlüğü şöyle:

“Ben yazgımı kendi çabamla yendim,
Haksızlığa isyan ettim, direndim.
Kapı gezip ekmek dilendim,
Kim ne verdi, kim ne yedi bana sor.”

Sonra Ankara’da çalışan ağabeyinin yanına geliyor. Ağabeyinin evi bir oda. Ahmet Ağabey dışarıda yatıyor. Okula başlıyor, bir senede üç sınıf geçiyor, sonra iki sınıfı daha bitirip mezun oluyor. Parasız yatılı okulu imtihanını kazanıyor. Milli Eğitim’den bir yetkili yanına çağırıyor, ona çay söylüyor. Bilecik’teki okul müdürünün arkadaşı olduğunu, oraya gitmesini istediğini, orada rahat edeceğini anlatıyor. Ahmet Ağabey bir yetkilinin kendisiyle ilgilendiğini görünce çok mutlu oluyor. Tabi gerçeği sonradan öğreniyor. Meğer kazandığı okul Galatasaray Lisesi imiş. Ama ondan sonraki vatandaş yetkilinin yakını, o yüzden Ahmet Ağabey’in Bilecik’e gitmesini, yakınının Galatasaray’a yerleşmesini istiyormuş. Ahmet Ağbey Bilecik’e gidiyor. Birinci olarak bitiriyor okulunu. Daha sonra Bilecik’te bu okuldaki kaydını, diplomasını bulmuştu arkadaşlar.

Liseye İstanbul’a Haydarpaşa Lisesi’ne gidiyor yine yatılı olarak. Atatürk’ün 10 Kasım 1938 deki vefatı üzerine bir şiir yazıyor. Tarihi roman yazarı Abdullah Ziya Kozanoğlu, Ahmet Ağabey’i Behçet Kemal Çağlar’ın yanına götürüyor. Yazdığı şiir Çocuk ve Yurt Dergisi’nde yayımlanıyor.

Lise yıllarında Yahya Kemal Beyatlı, Enis Behiç Koryürek, Orhan Seyfi Orhon, Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Yusuf Ziya Ortaç, Suut Kemal Yetkin, Mehmet Kaplan gibi önemli şair ve yazarlarla tanışıyor.
Daha sonra geldiği Ankara’da da Remzi Oğuz Arık, Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Osman Fehmi Özçelik, Gültekin Samanoğlu, Halil Soyuer, Osman Atila, Yahya Benekay, Mustafa Necati Karaer gibi insanlarla bir arada oluyor. Ahmet Muhip Dıranas, Arif Nihat Asya, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Rıza Tevfik gibi daha onlarca, yüzlerce insan.

Rıza Tevfik’e bir şiirini okuyor:

“Kış gelir, kar yağar, poyraz eserdi,
Köylüler dağlarda odun keserdi,
Benim memleketim işte o yerdi,
Yine bağrım duman sardı mı bilmem.”

Dinledikten sonra şöyle diyor Tevfik; “Ölünce gözlerim açık gitmez, arkamda benim sanatımı temsil edecek birisi var.”

 

Devamı için lütfen satın alınız.

Leave feedback about this

  • Rating

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field

X