Hikaye bu ki, Şemseddin Malti’nin anlattığına göre bir zamanlar bilgili bir adam ve öğrencileri Mevlana’ya geldiler, görünürde kendisine saygılarını sunuyorlardı ama esas amaçlan Mevlana’nın bilgisini sınamak ve bazı sorular sormaktı. Elbette ki öğrenciler öğrenilecek olan her şeyin her zaman hocalarının tekelinde olduğuna inanıyorlardı; ve Mevlana’nın donanımını sınamak istediler.
Ziyaretçiler Mevlana tarafından kibarca karşılandılar (amaçlarını tahmin etmişti oysa) ve Mevlana onlara çeşitli konulardan bahsetti; ve sonra, bir şeyin altını çizmek istediğinde hep yaptığı gibi, iki genç teolog hakkında mecazi bir öykü anlatmaya başladı:
Birisi dil bilgisi uzmanı idi, diğeri din bilgisine sahip olsa da esasen mistik yolun ‘izleyicisi’ idi. Birlikte yürüyüşe çıktılar, ve sohbet esnasında kelimeleri fazla önemsemeyeni bir kelimeyi biraz alışılmışın dışında bir tonlama ile söyledi. Dil bilgisi uzmanı buna itiraz etti, kendisi daha fazla bilgi sahibi olduğu için (böylece kitaplardan edinilen bilgisinden ne kadar gurur duyduğunu ortaya koyarak) bu kelimenin bu şekilde kullanılmasına izin veremeyeceğini söyledi. Bir süre tartıştılar, ve ikisi de boş kuyuyu görmedi, ve dil bilgisi uzmanı kuyuya düştü. Diğer adamdan kendisini kurtarmasını istedi. Adam ancak iddiasından vazgeçerse onu oradan çıkaracağını söyledi; ama dil bilgisi uzmanı geri adım atmadı ve kendi uzmanlığı konusunda ısrara devam etti. Diğeri dil bilgisi uzmanını olduğu yerde bırakıp yoluna devam etti.
Bu mecazi öyküyü anlatan Mevlana, gurur ve kibir konularına özellikle geri döndü; ve dedi ki, ‘İnsan kendi üstünlüğü konusundaki bu “ısrar”dan vazgeçmediği sürece her zaman karanlık bir kuyuda kalacaktır – sadece onun içinde bulunduğu ve diğerlerinin görmediği bir karanlık – kontrol altına alınmayan bir Ego tıpkı dil bilgisi uzmanının karanlık kuyusuna benzer, ve gereksiz bir kendini önemseme durumu baş gösterir. Bu mistik anlam yüklü öyküyü duyup takdir eden ziyaretçilerin tümü çok etkilendi ve hepsi mürid oldu.
(Idries Shah, Mevlana’dan 100 Bilgelik Hikayesi, Çev. Meral Bolak, Butik Yay. s. 46)
Yazılan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Suç teşkil edecek yazılardan dolayı edebice.net sorumlu tutulamaz.
Henüz yorum yok.
Bu yazıya yorum yapabilirsiniz.