35. Sayı

Ateş – Dilek Akıllıoğlu

Bir… iki… üç… Nefes al… Ver. Tekrar; derin bir suyun altından yüzeye çıkarmışçasına nefesini vermelisin. Taş merdivenleri hatırla! Her sabah tek tek sayardık basamaklarını. Sonra en üst basamakta yan yana ve göz göze gelişimizi anımsa, ardından böyle uzun uzun nefes verişimizi. Uyandım zannediyorum ve fakat sabah takım elbise ile çıktığım evimden çok farklı yerde gibiyim. […]

Devamını Oku
31. Sayı

Mektubum – Dilek Akıllıoğlu

Bomboş bir yeryüzü gibiyim. Yeryüzünde bile hissetmiyorum kendimi. Her nefes alışımda yerin altını hatırlıyorum. Çürüyen hafıza yoklamalarını ve öpmeye kıyamadığım ellerini. Her biri şimdi soğuk, senden çıkmış gitmiş gibi. Dünyanın ne tuhaflıkta olduğunu öğrenmemişim. Ölümlere şahit olmak gerekirmiş meğer. Nerede olduğumun, ne yaptığımın, nasıl davrandığımın bir önemi yokmuş. Büyük bir boşluk var. Var olunan tüm […]

Devamını Oku
X