36. Sayı

Türkiye’de Karikatür ve Mizahın Kısa Öyküsü – Çağrı Cebeci

Karikatür; bir kişi, bir olay ya da eylemin komik ve abartılı bir şekilde resmedilmesi olarak tanımlanabilir. Türkçeye Fransızca “caricature” kelimesinden geçmiştir.  Bu çizgili anlatım sanatı, birey ve toplum ile alakalı olayları yorumlayarak dikkat çekmeyi amaçlar. Bu sanat kısa ve öz olarak mesajını anlatır ve hem insanların dudaklarında bir gülümseme hem de hafızalarda iz bırakır. Karikatürün toplum tarafından bu kadar beğenilmesinin sebebi belki de budur.

Dünya üzerinde insanların hicvedilerek canlandırıldığı yüzyıl 16. yüzyıl olarak karşımıza çıkıyor. Bu çizim Agostino Caracci ve Giovanni Bernini tarafından yapılmıştır. Bu dönemlerde çeşitli materyallerin üzerine çizilen karikatürler, matbaanın icadıyla gelişerek geniş kitlelere ulaşmıştır.

Türkiye’de Karikatür

a. Başlangıç Dönemi

Ali Fuat Bey

Ülkemizde karikatür olarak kabul edilen ilk çizim Teodor Kasap tarafından yapılmıştır. Bu çizim 1870 yılında çıkarılan ve Osmanlı basın tarihinin ilk Türkçe siyasi mizah dergisi olan “Diyojen” dergisinde yayımlanmıştır. Bilinen ilk Türk karikatürist ise Ali Fuat Bey’dir.  2. Abdülhamid tarafından mizah ve karikatür yasaklandığı için başlangıç dönemlerinde karikatürün gelişmesi çok sınırlı olmuştur. 1908 yılında Meşrutiyetin ilanı ile Ali Fuat Bey “Karagöz” adlı mizah dergisini çıkarmış ve gelişim süreci hızlanmıştır. Bu yıllarda Cemil Cem de karikatürleri ile çok katkı sağlamış, çıkardığı “Kalem” ve “Cem” dergileri ile Osmanlı Devleti’ni ve idarecilerini hicvetmiştir.  Türk mizah dergiciliğinin temelleri bu yıllarda atılmıştır.

Bu dönem karikatürlerinde en önemli husus çizilen karakterlerin resme yakın şekilde tasvir edilmesidir. Bildiğimiz karikatür tiplemelerinden uzak anatomik çizimler kullanılmıştır. El ayak çizimleri abartılı değil neredeyse gerçeğe yakın olarak çizilmiştir. Espriler karikatürlerin altına yazılan yazılar ile vurgulanmaya çalışılmıştır. Bu dönemde Karikatür sanatı Batı kültürünün etkisi ile gelişiyor olsa da yer yer Türk kültürüne ait kahramanlar da kullanılmıştır. Karagöz ve Hacivat tiplemeleri buna örnek gösterilebilir.

b. Klasik Dönem

Cumhuriyetin ilanından sonra başlayan döneme klasik dönem olarak bakabiliriz. Burada Karikatür sanatını etkileyen iki önemli olay meydana gelmiştir. İlk olarak Kıyafet Devrimi (1925) daha sonra ise Harf İnkılâbı (1928). Bu iki önemli olay toplumu sosyal ve kültürel alanda farklılaştırmış ayrıca sanat alanında da yeniliklerin öncüsü olmuştur.

Bu dönemde basın yayın organları artmış, Günlük gazetecilik olgusu başlamıştır. Gazetelerin günlük düzenli olarak çıkması sayesinde karikatür çalışmaları da bu mecralarda yer bulmuştur. Tarz olarak karikatürlerde batı etkisi görülmeye başlamıştır. Karikatür metinleri daha da önemli hale gelmiştir. İlk yeni yazı ile yayımlanan karikatür albümü de bu dönemde çıkarılmıştır.

Dönemin ünlü karikatüristleri arasında Cemal Nadir Güler, Salih Erimez, Orhan Ural, Ramiz Gökçe, Necmi Rıza Ayça gibi isimleri sayabiliriz. İlk Çizgi Öykü çalışmasını da “Amca Bey” tiplemesi ile Cemal Nadir yapmış ve bu çalışma toplum tarafından çok beğenilmiştir.

Bu dönemin karikatürlerindeki en göze çarpan özellik ise tiplemelerdeki çeşitliliktir. Farklı tarzdaki karikatürler bu alanda bir zenginlik yaratmış, espriler de buna paralel olarak daha da olgunlaşmıştır.

Yazının devamını okumak için lütfen satın alınız.

Leave feedback about this

  • Rating

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field

X