Genel

Eskişehir’deki Panelimizin Ardından

Edebice sadece bir edebiyat dergisi değildir! Edebice, edebiyatın tüm şubelerini sayfalarında okurlarına taşıma görevinin dışında da bir edebiyat “mahfili” -bu kelime edebiyat okulu, ortamı anlamında bu panelimizde Yağmur Tunalı üstadımızca kullanıldı- olma iddiasındadır. Bu sebeple Edebice’nin yayın hayatına başladığı Mayıs 2016’dan itibaren Ankara’da, Samsun’da Bafra’da ve son olarak da Eskişehir’de panel, konferans söyleşi gibi etkinlikler gerçekleştirdik. Son panelimiz üzerine birkaç kelam etmek isterim.

Daha önce Ondokuz Mayıs Üniversitesinde gerçekleştirdiğimiz “Edebiyatta Nitelik ve Edebiyat Dergileri” panelimizi farklı isimlerle Eskişehir’de 30 Nisan’da yaptık. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonundaki panelimiz güzel geçti. Panel başkanımız Prof. Dr. İbrahim Şahin Bey’e ve üniversite yönetimine Edebice olarak Üniversitedeki gençlerle buluşma fırsatı verdikleri için teşekkürü borç bilirim. İbrahim Bey’i bu panel vesilesiyle tanıdım. Edebiyatımızdaki nitelik sorunu ile ilgili benzer düşüncelere sahip olmamızdan dolayı da ayrıca memnun oldum. İbrahim Bey, bir yandan paneli yönetirken bir yandan da edebiyat dergilerinin niteliğe katkısı ve popüler yaklaşımların edebi zevksizliği nasıl körüklediğinden bahisle edebiyat dergilerinin edebîliğe katkılarının önemli olduğundan bahsetti. Akademik üsluptan uzak, samimi bir üslûpla yaptığı konuşma ve yönetim; dinleyenlerin panelden arzu edilen faydaları almalarında etili olduğu kanaatindeyim.

İbrahim Bey’in açış konuşmasının ardından ilk söz bana verildi. Edebiyat hocaları ve iki usta yazarımızın yanında “edebiyat ve nitelik üzerine” konuşmaktan dolayı mahcubiyetim halimden okunmuştur. Ben haddimi aşmama çabasıyla Edebice’den ve Edebice’nin edebiyatımıza nitelikçe katkısından bahsetmeye çalıştım.

İkinci konuşmacımız yazarımız Metin Savaş’tı. Metin Savaş, geçmişle kıyaslamalar yaparak, bugün yazmak isteyenlerin geçmişe oranla daha fazla imkân ve ortama sahip bulunduklarını hatırlattı. Günümüzde onlarca yerel ve ulusal ölçekli edebiyat dergisinin bulunması dolayısıyla yazma eğilimi olanların bu amaçlarını gerçekleştirecekleri ortamların olduğunu, köklü edebiyat dergilerinden önce gençlerin bu dergilere yönelmeleri gerektiğini hatırlattı. Bunun sebebini de köklü dergilere gönderilen yazı ve şiirlerin yayımlanmama ve bunun sonucunda da yazı sahibinin hayal kırıklığına uğrama ihtimalinin yüksek olması olarak açıkladı. Yani ona göre daha emeklemeyi öğrenmeden koşmaya çalışmak yanlıştı ve bu uğraşın akıbetinin hüsran olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.

Son olarak Yağmur Tunalı hocamız söz aldı. İbrahim Şahin Bey’in deyimiyle şiir gibi konuşan Yağmur Tunalı, kendine has üslubu ve kelime seçimindeki titizliği ile yine muhteşemdi. Kültür ve edebiyatın devamlılığı için “dil” konusuna öncelik verilmesi gerektiğinden bahseden Yağmur Hoca’m, edebiyatın ancak kelimelerle inşa edilebileceğini kelimelerimizin hayatımızdan çıkarılmasıyla edebiyatın da sanatın da bir işlevinin olamayacağı gibi, niteliğinin de olamayacağını söyledi.

Tabi her iki yazarımızın söyledikleri bunlarla sınırlı değil. Bir buçuk saatten fazla süren panelde neler konuşulduğunu aktarmak niyetiyle yazmıyorum bu yazıyı. Bu yazı bir hakkı teslim, bir vefa borcu olarak düşünülmelidir. Ben bu panel için her iki yazarımızı da aradığımda bir saniye dahi tereddüt etmeden panel teklifimi kabul ettiler. Bu sadece bize has bir tutum değil elbette. Gerek Yağmur Tunalı gerekse Metin Savaş Türkiye’nin neresinden davet gelirse gelsin, düşünce ve birikimlerini anlatmak, aktarmak amacıyla davete icabet ediyorlar. Hem de bunu hiçbir maddî çıkar gözetmeden yapıyorlar. Bu açıklamalarım belki üstatlarımı üzecektir, bunu tahmin edebiliyorum; ancak dediğim gibi bu açıklamayı bir hakkı teslim için yapmak zorunda olduğumun bilinmesini isterim.

Panel gününün akşamı da Eskişehir Türk Ocakları’nda bir söyleşi ve imza etkinliğimiz oldu. Metin Savaş, Türk Ocaklılarla Türk Ocağı’nın restore edilmişi güzel binasında, doyumsuz bir söyleşi gerçekleştirdi. Kendisi ve yazarlığı hakkında merak edilenleri, bazı yazarların romanlarında verilmek istenen mesaj ve arketipleri dikkatli ve meraklı bir dinleyici kitlesinin karşısında uzun uzun anlattı. İlk kez böylesi bir keyifli sohbette bulunduğumu itiraf etmeliyim.

Eskişehir’deki panelimizin gerçekleşmesinde emeklerini söylemeden geçemeyeceğim Edebice Eskişehir Temsilcimiz Tuğba Önce’ye, Eskişehir Türk Ocaklarının değerli Başkanı Nedim Ünal ve yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Tezel Bey’e, Metin Savaş’ı sabahın 5’inde otogarda karşılayan, bizlere de yakın ilgi gösteren Prof. Dr. Hilmi Özden’e, Türk Ocağı’nın her şeyi Tıbbıyeli Öğrencimiz Metehan’a, bizi etkinliklerimizde yalnız bırakmayan Edebice’de yazı ve şiirlerine yer verdiğimiz şairimiz Mehmet Ali Kalkan’a ve etkinliklerimize katılan diğer okur ve dostlarımıza çok teşekkür ederim.

Eskişehir’de bir panel ve söyleşi gerçekleştirmiş olmanın kıvancının yanında oradan yeni dost ve kıymetli isimler tanımış olmanın mutluluğu ile  döndüm. Eskişehir’in tertip ve güzelliği de ayrı bir yazı konusu olsun…

Yaşar Vural

Leave feedback about this

  • Rating

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field

X