K a s î d e
— Vasatından yedi beyit mahzûftur —
Dilin irâdesini başta akl eder tedbîr
Ki tercemân-ı lisandır anı eden takrir
O tercemâna bedeldir kalem gehî elde
Eder tasavvurunu cism-i nâtıkın tasvîr
Ziyâ-yı akl ile tefrîk-i hüsn ü kubh olunur
Ki nûr-ı mihrdir elvânı eyleyen teşhir
Kitâbsız görülür sun’-ı Sâni’-î Ezelî
Tutar hayâtını şâhid vücûd-ı Hakka darîr
Yazık ki câhil edip matlabınca şerr ü fesâd
Koyar netîce-yi ef ali ismini takdîr
Kader dedikleri halkın mûrad-ı Hak’tır kim
Ezelde etti bizi her umûrda tahyîr
Erer mi Hikmet-i Mevlâ’ya aklı insânın
Cihanı şâmil olur mu fürûğ-ı şem’-i münîr
Tehâlüf üzre olurken anâsır ü enfüs
Hemîşe birbirinin hâlini eder tağyîr.
Megaalib oldu tabiî tabâyi’-î zî-rûh
Kavî zaîfi eder kahr ü cebr ile teshîr
Bu cebri men’ için akl-î beşer kodu kaanûn
Ki ettiler ana hükmünce adi ü hak ta’bîr
Bu adl ü hakkun diyânet demiş kimi âkil
Takıldı defs ü hevânın boğazına zencîr
Bu adl ü hakkın adûsu yine beşerdendir
Olur muhâfızı ammâ ki hâme vü şemşîr
Kalem kılıç olup aklın debîr ü cellâdı
Biri işâret ederse biri eder tedmîr
Bu sırr-ı hikmeti fehme gerektir akl-i Reşîd
Ki akl-i külle verir hayret andaki te’sîr
Tasavvur eyle hidîv-â celâl ü izzetini
Seninle etmededir iftihâr tâc ü serîr
Aceb midir medeniyyet resûlü dense sana
Vücûd-ı mu’cizin eyler taassubu tahzîr
İnanmayım mı gönülden tenâsüh-î rûha
Eğer bu âleme gelmiş denirse sana nazîr
Huzûrun encümen-î dâniş olmuş ehl-i dile
Kim anda nüsha-yı zâtın olunmada tevkîr
Yeni fidan gibi gars-i yemîn-i devletinim
Kim eyledi beni mihr-î teveccühün tezhîr
Bitince meyve-yi fazlım bahâr-ı ömrümde
Dikildi bâğ-ı cihanda ocağıma incîr
Eyâ ehâli-yi fâzlın reis-i cumhuru
Revâ mı kim kalayım ehl-i cehl elinde esîr
Halâsımı umarım ben zamân-ı adlinde
Ederse akl-i reşîdin eder buna tedbîr
Şinasi (1857, Müntehabât-ı Eş’âr)
Yazılan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Suç teşkil edecek yazılardan dolayı edebice.net sorumlu tutulamaz.
Henüz yorum yok.
Bu yazıya yorum yapabilirsiniz.