Şükûfe-yi Perrân
Bakın şu kuş canlı bir çiçektir,
Sevimlidir pek enîs-î cândır;
Fezâya meclûbtur nigâhı,
Semâ mıdır eski cilve-gâhı?
Niçin ya müştaak-ı âsumândır?
Bu mutlakaa bir küçük melektir!
Ferahla bilmem yaşar mı eşsiz?
Mülevven olan çiçek güneşsiz.
Gören sanır mâil-î meveddet,
Bakın ne mûnis imiş zavallı!
Lâtif bir tâir-i hoş-âhenk:
Serinde, bâlinde muhtelif renk,
Benekli, etrafı morlu, allı.
Düşündürür aklı hayli müddet;
Lisânı meçhul, hâli ağreb!
Nedir bu şi’rin meâli yâ Rab?
Nedir bu gösterdiği garâib?
Havâ küşayiş bulunca derhâl
Niçin bu hayvancık ötmek ister?
Sebeb nedir ey Hâkim göster!
Bu işte insânı gaşy eder hâl;
Görür de ancak deriz: Acâib!
Ne hisseder kuş açık havâdan?
Ne anlar insan bu hoş nevâdan?
İsmail Safâ (Mensiyyât)
Yazılan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Suç teşkil edecek yazılardan dolayı edebice.net sorumlu tutulamaz.
Henüz yorum yok.
Bu yazıya yorum yapabilirsiniz.