36. Sayı

Türk Şiirinin Cumhuriyet’le Elde Ettiği Kazanımlar – Prof. Dr. Nurullah Çetin

 

1920 yılında fiilen kurulan, kutlu bir istiklal mücadelesiyle vatanı işgalci Haçlı ordularından temizleyip 1923 yılında rejimini cumhuriyet olarak belirleyen yeni bağımsız ve millî Türk devletinin her alandaki yenilik ve değişiklik projesinin elbette Türk şiirine de yansımaları olacaktı. Türk şiiri, dünya edebiyatları içinde tarihi en eski olan edebiyat türlerinden biridir.

Elimizde yazılı olarak bulunan ilk Türk şiiri, 8. yüzyılda Maniheist Uygur Türkü olan Aprın Çor Tigin’in yazdığı metindir. Bundan çok önceleri de mutlaka Türk şiiri örnekleri vardı ama bugüne kadar ulaşamadıkları için bu konuda bir şey diyemiyoruz. Kabaca ifade etmek gerekirse 8- 11. yüzyıllar arasında yoğun olarak İslam öncesi Türk şiiri, 11-19. yüzyıllar arasında İslam medeniyeti etkisinde gelişen Türk şiiri, 1859 yılından günümüze kadar da Batı medeniyeti etkisinde gelişen Türk şiiri gürül gürül akan bir ırmaktır.

Cumhuriyet dönemi Türk şiiri, büyük ölçüde Batı medeniyeti etkisinde gelişen Tanzimat, Servetifünun, Fecriati ve Millî Edebiyat akımlarından sonraki bir halkanın adıdır. Bu dönem, kabaca 1923’ten günümüze kadar da devam edegelmektedir. Cumhuriyet Dönemi Türk şiiri, kendinden önceki dönemleri tamamen reddeden, sıfırdan başlayan, yepyeni bir şiir dönemi değildir. Nasıl Türkiye Cumhuriyeti devleti, Asya Hun devletiyle başlayıp onlarca Türk devletiyle devam eden Türk devlet zincirinin son devam halkasıysa Cumhuriyet Dönemi Türk şiiri de en eski Türk şiirinden başlayıp günümüze kadar süregelen Türk şiir zincirinin son halkasıdır.

Bu şiir, elbette hem İslam öncesi hem de İslamî dönem Türk şiirinin bir devamıdır. Aslında üç medeniyetin yani İslam öncesi Türk medeniyetinin, İslamî dönem Türk medeniyetinin ve Batı medeniyetinin bileşiminden oluşan bir art birikimin millî Türk şiiri planında gerçekleştirilmiş bir sonucudur.

Cumhuriyetle birlikte Türk şiiri, eski şiir dönemlerine göre oldukça gelişmiş, ilerlemiş, genişlemiş, çeşitlenmiş ve hatta bazı alanlarda oldukça farklılaşarak zengin bir birikime ulaşmıştır. Bu yazımda ana hatlarıyla bu şiir birikiminin kendisinden önceki dönemlerden farklılaşan ve gelişen boyutları üzerinde duracağım.

Bazılarının bilimsel olmayan ve tamamen Türk-İslam tarihsel kültür, medeniyet ve edebiyat geleneğini redde dayalı ideolojik bir yaklaşımla zorlayarak konumlandırmaya çalıştıkları gibi Cumhuriyet Dönemi Türk şiiri, 1923 yılı öncesinden kesin bir kopuşu değil, değişip dönüşerek, yeni bir şekil alarak, gelişerek devam eden Türk şiiridir.

Cumhuriyet dönemindeki Türk şiirinin seyrine geçmeden önce Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucu babası Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkçe ve Türk edebiyatına dair yaklaşımını ortaya koyalım.

Atatürk, Türkçe ve Türk Edebiyatı

Cumhuriyet dönemimizde harf inkılâbıyla, Türkçemizin yalınlaştırılmasıyla, halk ağızlarından derleme ve tarihsel kaynaklardan tarama çalışmalarına dayalı olarak zenginleştirilmesiyle, ifade kabiliyetinin genişletilmesiyle, tercüme faaliyetlerinin artmasıyla, basın yayın imkânlarının artırılmasıyla; eğitim kurumlarının, bilim, kültür, sanat kurumlarının artırılması ve yaygınlaştırılmasıyla birlikte Türk edebiyatı tür, kalite ve sayı bakımından oldukça gelişmiştir.

Cumhuriyet dönemimizde etkili olan Memleket Edebiyatı akımıyla birlikte Türk edebiyatı, İstanbul’dan Anadolu’ya yönelmiş; yüzyıllarca ihmal edilen Anadolu Türklüğü, coğrafyası, kültürü, tarihi, maddi ve manevi değerleri işlenmiştir. Hem millî edebiyatımız gelişmiş hem İslamî hem evrensel edebiyat ve hatta bize yabancı ideolojik edebiyatlar da gelişme imkânı bulmuştur.

Yazının devamını okumak için lütfen satın alınız.

Leave feedback about this

  • Rating

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field

X