İçindekiler

Ahmet Bican Ercilasun: Bugünün Milliyetçileri Çağdaşlık Hedefini Unuttular – Söyleşi: Burçin ÖNER
Yirmi Beşinci Yıl Şiiri (Şiir) – Hakan İlhan KURT
Eyüp Abi’nin Kitabı – Abdullah MOLLAOĞLU
Dilruba (Şiir) – Ömer Burak SERT
Kelimeler Çağırdı – Ayşe ÜNÜVAR
Dertli Dünya (Şiir) – Emin ÖNDER
Müjgân Yarası – Numan Altuğ ÖKSÜZ
Buzdan Kanatlar (Şiir) – Muhammed KORKMAZ
Mektubunuz Var: P.K. 546 – Söyleşi: Semih GÖNÜL
Turna (Şiir) – A. Yılmaz SOYYER
Devlet! Devlet! Devlet! – M. Halistin KUKU
Melisa III (Şiir) – Halil MARAŞ
Mısraları Bir Sürmene Bıçağı Kadar Keskin Şair: 
Osman Olcay Yazıcı – M. Nihat MALKOÇ
Saat Üç Buçuk (Şiir) – Mustafa Tuğrul ÇOLAK
Türk’ün Destanı (Şiir) – Mert ÖZTAŞ
Anadolu’da Unutulmuş Kadın Birliği Bacıyan-ı Rum – İnayet MİLLİDERE
Kırık Düşler (Şiir) – Evin KAYA
Soyut Sanat Hareketleri: Kübizm – Erkan MORCA
Bizde ve Batıda Tarihî Roman Türünün Gelişimi Üzerine Bir İnceleme – Serkan GÖKBULUT
Güz Büyüsü (Şiir) – Gamze UYAR
Ahmet Hamdi Tanpınar’a Mektup – Hasan ATİK
Nereden Baksan Sır – Soner OĞUZ
Düştü Külahı (!) – Sıdıka Zeynep YİĞİT
Melek – İsacan SULTAN
Bir Başka Baharda Düşünmek Üzere…  – Önder ÇANGAL
Beyaz (Şiir) – Seda Nur KURT
Kitaplar ve Ödünç Kitap Meselesi  – Ersin BAYRAM
İnsan Olmanın Gerektirdikleri – Melisa FIRAT
Gri Nasihat (Şiir) – İsmail KILINÇ
Kudüs İçin Bir Başvuru Kaynağı (Kitap) – Doç. Dr. Hasip SAYGILI
Küçük Prens’teki Boa Yılanı Hikayesi’nin  Alegorik Açıdan Değerlendirilmesi (Kitap) – Hakkı Suat YILMAZER
Fırat Yılmaz Çakıroğlu Destanı – 3 (Şiir)  – Uğur DEMİREL
ÇiziYorum – Çağrı CEBECİ
Boz’da (Şiir) – Burak AKDAĞ
Bir Yol Hikâyesi “Han Duvarları” – Meltem TÜRK

Tanıtım

Merhaba Kıymetli okuyucularımız,

…Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını

yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var

göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-

cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.

Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir

keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce

bıçak ağzı… ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı,

yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir

engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür

hanım?

 

Böyle diyor Şükrü Erbaş “Ömür Hanım’la Güz Konuşmaları” adlı o güzel şiirinin başında. Güz geldi ve şairin dediği gibi hüznün bütün koşulları hazır ve güz, nedenini bilmediğimiz kederler taşıyor yüreğimize. Belki de şöyle heybemizi yoklasak bir sürü sebep bulabiliriz ancak bulduğumuz sebepler doğanın diğer mevsimlerinden farklı olarak güz mevsimine “hüznü” yakıştırmamızın gerçek sebebi olabilir mi? Deneyelim. Mesela sonbahar bir hazırlık mevsimidir, göç hazırlığı, yiyecek hazırlığı… Bu hazırlık da bir “son”u çağrıştırmaz mı? Başında “ilk” olan baharın çağrıştırdıkları başında “son” olanın çağrıştırdıklarından çok farklı. Biri gidişin biri dönüşün habercisi. Değil mi ki gidiş “ayrılık” dönüş “vuslat”tır. İşte bu yüzden sonbahar -ya da halk deyimiyle güz- hüzün ve ayrılık ayıdır. Edebiyat ufuklarında bu mevsimde göç katarları uçar, hüzün yağmurları yağar. Kapaklar bu yüzden sarıya kahverengiye çalan tonlara ayrılır. Edebiyatın dergilerinin mevsimi de yüzünden okunur böylece yüzünden okunur… Biz de bu sayımızda “güz”ü taşıdık kapağımıza, Erkan Morca’nın çizimi ve Şükrü Erbaş’ın dizeleriyle…

Sevgili okurlarımız,

Bu sayımızda iki kıymetli yazarımızla yapılan söyleşiye yer verdik. İlk söyleşimizi Türkçe, Türk dünyası ve Atsız üzerine yazdığı kitaplarla tanınan değerli hocamız Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun ile yaptık. Hocamızın yaşamı, çalışmaları, Atsız ve onun eserleri üzerindeki değerlendirmeleri, eğitim sistemi üzerine düşüncelerini keyifle okuyacağınız söyleşiyi Burçin Öner yaptı. Diğer söyleşimizi de özellikle “PK. 546” kitabıyla tanınan eğitimci yazar ve şairimiz Mehmet Hayati Özkaya ile gerçekleştirdik. Semih Gönül’ün hazırladığı “PK. 546 Mektubunuz Var!” adlı söyleşimizi de keyifle okuyacağınızı ümit ediyoruz.

M. Nihat Malkoç, 12 Eylül 2010’da aramızdan ayrılan şair ve yazar Olcay Yazıcı’nın portresini taşıyor Edebice’nin sayfalarına. Olcay Yazıcı’nın öyle güzel şiirleri var ki, şairler niçin ölümsüzdür, bu mısralar bize bunun sebebini çok iyi açıklar. Onun “Aşk-ı Mümteni” şiiri bize onun ustalığını anlatmaya kâfi geliyor: “Çarpışır cân ile câm, kırılan ben olurum/Ansızın düşer tetik, vurulan ben olurum”

Birbirinden değerli yazar ve şairlerimizden öyküler, şiirler, denemeler, makaleler sunmaya çalıştık sizler için. 15. sayımıza edebi verimleriyle katkı sunan, görselleriyle destek olan herkese çok teşekkür ederim.  Müdavim yazarlarımızla, kadromuza yeni dahil olan isimlerle edebiyat yolculuğumuz devam ediyor.

Sevgili okurlarımız,

Ekonomi ile edebiyatın ilişkileri hiç sıcak değildir, ancak yolları çok sık kesişir. Kur artışının yarattığı olumsuz hava maalesef yayıncılık sektörünü de etkilemiş görünüyor.  Edebice olarak bu durumla başa çıkmaya çalışırken kıymetli okuyucularımızın da bizlere destek vermeleri en büyük arzumuzdur. Yazmak ve okumak kardeştir. Yazılanın okunmasını sağlamak da biz edebiyat dergicileri ve edebiyat dergilerinin görevidir. Bu görevimizi yerine getirirken yaşadığımız ve yaşayacağımız zorluklara göğüs germeye çalışıyoruz/çalışacağız. Sizce küçük ancak bizce çok anlamlı ve büyük desteklerinizin bize güç vereceğini bilmenizi isterim.

Yeni sayılarda görüşmek dileğiyle…

Yaşar Vural

 

İlgili Yazılar

X