Makdem-i Yâr
Pervâne-i zerrin gibi her zühre-i zerrin
Titrerdi zümürrüd-geh-i lerzân-ı çemende;
Çağlardı leb-i sîm-i hıyâbân-ı semende
Bir çeşme-i billur ile bir cû-yi bilûrîn;
Düşmüştü siyeh-berk-i şebe şeb-nem-i sîmîn
Şeb-nem gibi titrerdi kamer leyi üzerinde;
Bir şeb-pere-yî hufte, bir âhû-yı çerende
Vermişti bu nüzhet-gehe bir vahşet-i nermîn.
Âhû ile şeb-perre vü evrâk ile ezhâr
Nâ-gâh fısıldattı leb-i âb-ı revânda:
Zîrâ, şu perî-hâneye karşı, bu evânda
Ey dürr-i yetîm-i sedef-i şefkatim, ey yâr,
Sen bir meh-i zî-rûh gibi yükseliyordun,
Muzlim korunun zıllı içinden geliyordun.
Cenap Şahabettin
Yazılan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Suç teşkil edecek yazılardan dolayı edebice.net sorumlu tutulamaz.
Henüz yorum yok.
Bu yazıya yorum yapabilirsiniz.