Eylülün Denizi
Eylülün denizi, niçin gözlerin,
Kapanmış ru’yâsız, boş bir kuyuya?
Daha dün her dalgan gürlerdi derin,
Coşkun bir belâ en gizli kuytuya.
Eylülün denizi, sen şâir misin?
Şimdi bir afacan çocuk, bir deli,
Sonra bir kötürüm, sonra bir miskin
İhtiyâr ki bıkmış hayâttan belli.
Hani ba’zan senin “Hicrânı unut!”
Diyen mâvi, baygın bakışın vardı.
Hani sis ufuklar uzakta, yâkut
Bir cennetten sana nûrlar yollardı.
Dalgalar, ey büyük deniz, dalgalar
Duâlar indirsin sana göklerden.
Benim dalgalarda çarpan kalbim var,
Bir şeyler haykırır uzak bir yerden.
İstersen, öyle pek çılgın olmasın,
Buseden, hayâlden olsun gözleri.
Yüksek kayalarda irkilen dalgın
Gençlere koynunda aratsın şi’ri.
İstersen, kapansın gökler üstüne:
İstersen, bir tekne parçalanmasın.
Haykırsın kıyıdan bir hasta nine.
Yalnız gözlerini böyle yummasın!
Ali Canip Yöntem
Yazılan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Suç teşkil edecek yazılardan dolayı edebice.net sorumlu tutulamaz.
Henüz yorum yok.
Bu yazıya yorum yapabilirsiniz.