Başım elimde, nigâhım fezâ-yı hîçîde;
Temevvücât-ı tefekkür, müşevveş ü mübhem.
Yuvarlanır serimden
Bir ufk-ı nâ-mütenâhîye kef-nisâr-ı şitâb
Olur giderdi.
Geçerdi bir sürü eşbâh-ı pür-zılâl-ı elem
Olup bu silsile-yî bî-karâra pîçîde;
Kiminde reng-i hakîkat-nümâ-yı ye’s ü hicâb,
Kiminde şu’le-i efsürde-i ümîd-i kühen
Bükâ ederdi.
Emellerim, hevesâtım, o tatlı hülyâlar,
– Sabâh-ı ömrümü canlandıran bu sevdalar –
Geçerdi nazra-gehimden şikeste, pejmürde,
Mürde;
Geçerdi böyle bütün
Hayât-ı mâziyem âlûde-î gubâr ı nedem.
Kaçar da pîş-gehimden perîde-reng-i fütur
İlel-ebed mestur
Kalırdı dûd-ı türabı hizâb-ı dûrîde,
Şûrîde,
Hüzün-nümâ, küskün,
Hayât-ı âtiyem âğışte-i zalâm-ı adem.
Ahmet Reşit Rey
(1898)
Yazılan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Suç teşkil edecek yazılardan dolayı edebice.net sorumlu tutulamaz.
Henüz yorum yok.
Bu yazıya yorum yapabilirsiniz.