ŞİİR TANIM VE GÖZLEMLERİ – Behçet Necatigil
• Şiir bir çıkartmadır, uyuyan topraklara uyumayışlardan.
• Şiir ısrarlı bir telkindir, ama tekin olmayabilir bazı telkinler gibi.
• Şiir yazılamaz olunca mı anlaşılır nasıl yazılacağı?
• Şiir, kapatmalarla dolu bir haremi ele güne açmak gibi.
• Tanrı iyi şairleri şiir ağası olmaktan korusun!
• Bazen bir şair, tek şiirle, bir başka şairin yüzlerce şiirini yok eder.
• Bazı kitapların yanında not: tükendi. Şiirler, şairler için de geçerli.
• Okunsun çok sonra da yazdığın öncekini öyle yaz!
• Şiir kontrol hapı almayan şairlerden korkunuz!
• Yalnızlıklardaki gibi, şiirlerdeki kalabalık da bir uyumsuzluktur.
• Hava ve kara limanları gibi, yer yer şiir limanları da olmalı; şiir trafiğinde yersiz tıkanmaları önleyecek limanlar.
• Şair, kendi tarlasına da su isteyen kişidir. Bu istek çekişmelere, çatışmalara yol açar. Sonra bu su, bazan faydalı ürünler verir, bazan baldıran otları, ne olursa olsun şiir, bir tarlayı koruma çabasıdır.
• Var mısın bir İzmir ya da Paris? Çok bunaldılar mı gezilere çıkamayanlar, oturur şiir yazarlar.
• Sevdiğimiz insanlara bile ancak işimiz düşünce uğrarız da, şiirleri arayıp soran yok diye niçin yakınırız?
• Şiirler, beraber söylenen solo şarkılardır.
• Başarılı bir şiirin keyfi bir yenisine kadar sürer, duyulan o hüzün bir vefasızlık utancıdır.
• İki tür şair sevilmez: Ya sızlanan ya da bitpazarında hurdacı dükkânı açmış.
• Şiir bir inattır: Ne yazarız onlar gibi ne de bizden başka sanat.
• Rahat düşkünlerine uzaktır bazı algılar. Güçlü şiirler de çaba ister.
• Şiir, yananlar ve kendini yakanlarla dolu dönemlerde içten bir yanışı gösterir.
• Şiir, ince ince soğan doğramak gibi. Çok eğilmişseniz üstüne, yaşarır gözleriniz.
• Kurşuna dizilir ölürler, şiire dizilir dururlar.
• Şiir, varlıklı-yoksul, ikisinin de uzağındadır, sesini ancak orta hallilere duyurur.
• İyi şiirin ölçüsü ya etkilemek, yani başkalarına o doğrultuda şiirler yazdırmak, ya da kimseyi etkilememek, ki ikincisinde kötü şiir olmak tehlikesi de vardır.
• Bir beraberliğin bitişinde her zaman biraz hüzün vardır, hele şiirler için.
• Ara sıra uzaklaşın şiirden, üstüne düşmeyin, o sizi istemiyorsa bolunadır direnmeniz (tıpkı aşktaki gibi).
• Sözlük maddeleri, roman okur gibi art arda okunur mu?
• Bir sözlükte bir maddeye bakarız, bir süre sonra bir başka maddeye ve kapatırız kitabı. Sonra bir yenisine, ya da tekrar evvelce baktıklarımızdan birine. Şiir kitapları için de geçerli.
• Güçlü şiir ya bir hayır ya bir bedduadır.
• Şiir iki şey ister: Hem seni, hem hünerini. Tek başına sen sıkıcı bir ağırlıksın, hüner ağırlığı hafifletir.
•Biri şiir yazar, biri o şiir üzerine kendini.
• Camın hemen yanına oturmak gibidir bazı şiirler; oysa gerilerde bir yerden uzaklar da görülür.
• Bir kişiyle bile konuşulamaz şeylerle dolmuşsa bardak, boşlar şiir taşkını.
• Solmuş sarı fotoğraf, duvarda, bir zaman çektiğimiz – şiirin başka bir tanımı.
• Bir şiir yazılırken, daha önce yazılmış, aşağı yukarı aynı havada, aynı temada bir başkası, hayranlık ya da hasetle hatırlanıyorsa, bu yenisinde de iş vardır (bazen de yok).
• Bir eldir güçlü şiir, el verse kıvıracağımızı sanırız: İnce, çelimsiz görünür, oynar bizimle ve çok sürmez elimiz yapışır masaya.
• Tedavi klinikleri gibi, şiir klinikleri de olmalıydı.
• Şiiri hareketli yapan, kimi sözcükler arasında gidiş gelişler, hemen görülemeyen alış verişlerdir.
• Şiir ziyaret saatleri 24’ten sonra olmalı. Ne yazık ki 24’e kadar, gelenler de çok değil.
• Bazı şairlerin ölümüne yanarız, ancak onların şiirleridir ki, yıllar sonra soğuklarda gene ısıtır bizi.
• Şuna bir şey söylesene! Kim söylesin, şiir ona bir şey söylemez.
• Şiirine güvenmeyen, güvenilir şiirin uzağında kalır.
• Bazı besinler insanı tok, bazı şiirler insanı genç tutar ve ikisi hemen hemen aynı kapıya çıkar: Önlenir oburluklar, erken kocamalar.
• Gizli şiir sayısı, gizli işsiz sayısından aşağı değildir. Birçok şiirler, varlıklarını duyuramaz, kendilerine bir elin uzanmayışına sessizce katlanırlar.
• Bir şairin yakındığımız yanı ya dilidir, ya dilsizliği.
• Bir duvarı aşamayan seslenişler şiir. Duvarın arkasından millet maç seyrediyor.
• Şiir kazalarında ölenlerin, sakat kalanların sayısı, trafik kazalarındakinden kat kat fazladır, hep aşırı hızdan, dikkatsizlikten.
• İlham… evet, bir şey vurdu oltaya, ümide kapılırız. Ama iğneye takılan, atılmalık bir fasarya da olabilir. Önemli olan sözcüklerin birbirini çekmesi, dizelerin dizi dizi ağda birikmesidir.
• Çalçene şiircikler, bir kaşık suda gargara. Şiir bir durum, bir sorun üzerinde ölçülü konuşan, susunca da bizim düşünmemizi bekleyen bir olgunluktur.
• Siz hangi dizede hangi sözcük, daha da yerinde, daha da güzel sormadan değiştiriniz!
• İyi şair, gereğince Karac’oğlan. O şöyle demişti: “Kim var imiş ben burada yoğ iken.”
(Düzyazılar I, s. 31 -35)
Yazılan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Suç teşkil edecek yazılardan dolayı edebice.net sorumlu tutulamaz.
Henüz yorum yok.
Bu yazıya yorum yapabilirsiniz.